Orhan Pamuk’a Bir ödül daha

Orhan Pamuk, Uluslararası Tabernakul Edebiyat Ödülü’nün bu seneki sahibi oldu. Makedonya’nın prestijli ödüllerinden gösterilen ödül, geçen sene de Milan Kundera’ya verilmişti. Ödül töreninin ardından Üsküp Yeni Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen ödül töreninde konuşma yapan Pamuk, Türkiye’deki düşünce özgürlüğü
fakat beni hiç umursamadı. Bakalım kimmiş. Hanımefendi? Beni tanımayacağına emindim. Chloé! Hayalet görmüş gibisin. Benim öldüğümü mü sanıyordun? Hayır, ama birden ortadan kayboldun. Nerelerdeydin? Geçti artık, bak geri geldim. Beni gördüğüne sevinmemiş gibisin. Biraz şaşırdım da. Seni unuttuğumu söylesem yalan olmaz. Sen gideli çok şey yaşandı. Haberler Evlendin mi? Haberler Evet, ya sen? Hayır. Evet, hemen gelsin. Müsaidim. Pekala. Seni rahatsız ediyor muyum? Hayır, ama kötü bir zamanlama. Keşke geleceğini haber verseydin. Bu civarda işim vardı, meşgulsen bir şey diyemem tabii. Bir dakika. Biraz şaşırdığımı itiraf ediyorum. Seni görmeyi hiç ummuyordum. Adresimi nereden buldun? Canını sıkan tek şey bu mu? Simon’dan aldım, Bruno’nun eski bir arkadaşı. Tanıyor musun? Metroda onunla karşılaştım. Haberler Döneli çok oldu mu? Haberler Üç ay kadar oldu. Nerede çalışıyorsun? Sıradan bir iş. Agamemnon’daki bir barda çalışıyorum. Gerçi biliyorsun.
üzerindeki baskılara vurgu yaptı. Pamuk konuşmasının devamında şunları söyledi:”Yazarsanız başınız derde girebilir, hapse girebilirsiniz, toplum dışına itilebilirsiniz. Baskı daha çok gazeteciler, gazetecilik yapanlar, toplumu bilgilendirenler, olup bitenleri yazanlar üzerinedir. Burada da mahkemeler, hukuk üzerinden baskılar vardır. Bir de büyük gazete patronları üzerinden baskı vardır. İşten atılırsınız.
Haberler Yıllardır dışarı çıkmıyorum. Haberler Durulmuşsun sen. Ben de senin gibi olmak isterdim ama elimde değil. Gece çalışacağımı bilmek tüm günümü rezil etmeye yetiyor. Öğleden sonralarından nefret ediyorum. Öğleden sonraları boş musun? Ne şanslısın. Yangına körükle gitme. Sen daha nazik bir adamdın. Ben de bazı günler öğleden sonraları boş oluyorum, onu demek istedim. Beni ararsan, bir yerlerde oturup bir şeyler içebiliriz. Az önce söylediklerin karşılığında bir özür müydü bu? Hayır, ben ciddiyim. Çok sevinirim. Hemen geliyorum. Hoşça kal ve kusura bakma. Seni rahatsız etmek istememiştim. Sahiden birbirimizi çok iyi tanımıyoruz. Hadi canım. Biz çok iyi iki dosttuk. Arayacak mısın? Haberler Sırf seni kızdırmak için ararım. Haberler Anlaştık. Hemen geliyorum. Chloé böyle bir karşılamanın ardından geri gelmeyecek kadar gururluydu. Yine de inatçı çıkmıştı. Bir dakika. Haberler SOGEF’e hemen telefon edecekmişsiniz. Haberler Tamam ederim.
Ben Türkiye’de hiçbir yazıhanede, hiçbir gazetede çalışmadığım için yalnızca kendi başıma romancılık yaptığım için işten atılma korkum yoktur. Ama tekrar altını çizeyim. Ülkemde düşünce özgürlüğü çok kötü vaziyette, yerlerde sürünüyor. Şunu da ekleyelim, eskiden daha iyi değildi.”Pamuk, yaptığı konuşmada ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ ismindeki yeni
Ayrıca bir de, Chloé isimli birinden telefonunuz vardı. Güzel. Tekrar ararsa ofisime bağlarsınız. Birinci hatta telefonunuz var. Chloé mi? Tamam, bağlayın. Haberler Frédéric? Haberler Selam Chloé, nasılsın? Haberler İyidir. Buluşabilir miyiz? Haberler Bugün mü? İlk fırsatta. İmkanı yok. Bugün çok yoğunum. Yarın olur mu? Olur, saat gibi diyelim. Girin. Müsait misin? Evet. Sabahtan beri çalışıyorum. Tam mola vermiştim. Merhaba. Ufak bir işim kaldı. Evet. Sana bir şey sormaya geldim. Gerçi herkese soruyorum. Bana uygun bir işiniz var mı? İşten ayrılmayı mı düşünüyorsun? Hayır, ama orada çok uzun soluklu çalışabileceğimi de düşünmüyorum. New York’ta altı ay sekreterlik yaptım. On parmak yazarım. Sınayabilirsin? Akıcı şekilde İngilizcem, orta düzey de İspanyolcam var. Çok güzel, ancak kendilerinden memnun olduğumuz iki sekreter çalıştırmaktayız. Belki eşinizin dostunuzun ihtiyacı olur demiştim. Hepsinin var. İş ilanlarına baksan. Ürkmüş gibisin. Merak etme.
romanının da müjdesini verdi.

You must be logged in to post a comment Login